Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

 
Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

yılıdır. . Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir. Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. Sinop’ta mübadelenin 101. Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi.

Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. Sinop’ta mübadelenin 101. Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur. yılıdır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. . Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir.